10 Ocak 2014 Cuma

Turizmin 150. Yılı Sergisi Akdeniz'de

"Türkiye'de Turizmin 150. Yılı" sergisi, Ocak ayı boyunca Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesinde öğrencilere Türkiye'deki Turizmin gelişimi hakkında bilgi vermektedir.

Türkiye'de turizmin tarihinin hem çok eski hem de çok yeni olduğunu iddia eden sergi; eski, çünkü 1863 yılında Beyazıt'da kurulan Osmanlı Sergisi'ni görmek için Avrupa'dan ilk organize grupların geldiğini yani 150 tam yıl önce başladığını fakat istenilen hıza 1980'li yıllarda ulaştığı içinde "yeni" olduğunu belirtmektedir.

 "Türkiye'de Turizmin 150 Yılı" sergisi, Türkiye'nin son 30 yılında uzmanlaştığı bir sanatın eski dönemlerinden unutulmuş görüntüler sunmaktadır. 1930'larda dünya gezileri düzenleyen seyahat acentalarından ülkeyi baştan sona kateden tren yolculuklarına; eski bavul etiketlerinden ilk uçak şirketlerine; dünyaya kendimizi tanıtma çabalarımızdan otobüslerin yaşamımıza girişine kadar bir çok ayrıntıyı aktarmaktadır. 150 yıldır turizmin gelişmesi için gayret gösteren ilk kahramanları tanıtmayı amaçlamaktadır.

50 adet görsel Odeon Tours tarafından iki dilde -İngilizce ve Türkçe- hazırlanıp turizm fakültesinin koridorlarına yerleştirildi. Panolar dönem dönem ayrılmış ve yazılarda üç, dört görselle desteklenmiştir. Kısa bilgiler; oryantalizmden başlayarak 150 yıllık turizm serüvenini sergiyi takip edenlere dönemin fotoğraflarıyla sunmaktadır. 

Sergi her ne kadar turizm için yapılmış olsa da Türkiye'nin son 150 yılını da gözler önüne sermektedir. Oryantalizmin tanımıyla başlayan sergi, "Turizm gelişiyor" konusuyla bitmektedir. 1983 yılında yurt dışında çıkan kişi sayısı 1.998.168'e yükseldiği artık her 23 Türk vatandaşından biri yurtdışına çıkmata olduğunu belirten sergi liberal politikalarla sorunların çözüldüğü ve turizm endüstrisinin önünde yeni kapılar açıldığını belirterek bitmektedir. 

Haber: Selim KAYGISIZ
Sergide ilgi çeken bir kaç görsel:

Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'nın hazırladığı turistik Türkiye haritası

tarabya tokatlıyan oteli
İhap Hulusi'nin çizdiği
bir İzmir afiş

Trt'nin "Otobüs Durağı" Kampüsü Ziyaret Etti

Trt Okul kanalına çekilen "Otobüs Durağı" adlı yarışma programı için Trt ekibi Antalya ve Akdeniz Üniversitesinde çekimler yaptı. 9 Aralık Perşembe günü, genel kültür ve bilgi yarışması olan "Otobüs Durağı" programı için ilk çekimler üniversitemizde yapıldı.

"Otobüs Durağı"
Bilgi yarışması 3 etaptan oluşmaktadır. Birinci etapta yarışmacıya bir dakika içinde yanıtlaması için beş soru yöneltilmektedir. Hepsini doğru bildiği takdirde bir sonraki etapta yarışma için hak kazanılan yarışmada ikinci etapta yine beş soru yöneltilmektedir. İkinci etabın farkı, yarışmacı bir soruyu bilemediği takdirde diğer sorulardan sonra tekrar dönerek yanıt verebilmesi veya pas geçerek farklı bir soruyu yanıtlama hakkı verilmesidir. Altı sorudan 5'ini bilen yarışmacı son etapta ödül için yarışma hakkı kazanır. 

Ödül yarışmasında iki farklı oyundan birini seçen yarışmacı, 1'den 30'a kadar sıralı numaralardan herhangi birini seçerek altındaki ödülü kazanabilir. Bu numaralardan 20'si ödül, 10'u ise boştur. İkinci yarışmada yapışkan zemine top atarak gelen ödülü kazanabilir ya da otobüs durağı logosuna atarak ödülleri kaçırabilir. 

Genel koordinatör Cansu Temel; ödüller arasında; Notebook, android telefon, digital fotoğraf makinesi, sinema sistemi, navigasyon, kahve makinesi ve oyun konsolu bulunduğunu, teselli ödülü olarak da katılımcılara on binişlik kent kartları hediye edildiğini belirtti. 

Bir merkez bir kampüs

Yarışma ekibin gittiği her şehirde, şehir merkezi ve kampüs içinde iki farklı çekimin montajıyla yayınlanacaktır. Antalya'da ilk çekimler saat 10.00'da Cumhuriyet Meydanı'nda yapılmış ve öğleden sonra 13.00'de Akdeniz Üniversitesi Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun önündeki otobüs durağının yanında çekildi. Dört yarışmacının katıldığı çekimler üç saat sürdü ve 16.00'da bitti.

Antalya'da yapılan ilk çekimler sonrası Burdur, Isparta, İstanbul, Ankara ve İzmir'de de çekimler yapılacaktır.  

Haber: Selim KAYGISIZ

Kampüste Kupa Var

Akdeniz Üniversitesi Stadyumu'nda, 8 -12 Ocak tarihleri arasında düzenlenen Türk Hava Yolları Antalya Kış Kupası 2014'e Türkiye'den Galatasaray ve Trabzon turnuvaya katılacaktır. Dört takımının katıldığı turnuvaya iki Türk takımı dışında Hollanda takımı Ajax ve İskoçya'dan Celtic katılmaktadır.


Avrupa'da liglerin devre arasına girmesiyle birlikte takımlar sezonun ikinci bölümü için Antalya'ya akın etmesiyle futbolun kalbi de Antalya'da atmaya başladı. Antalyaspor'a da ev sahipliği yapan Akdeniz Üniversitesi Stadyumu devre arasında da düzenlenen en önemli turnuvaya ev sahipliği yapmaktadır.

9 Ocak günü Trabzon'la İskoçya'nın Celtic takımlarının maçıyla başlayacak olan turnuva, 10 Ocak günü Galatasaray-Ajax maçıyla devam edecektir.

Turnuva eleme usulü oynandığı ve dört takım katıldığı için, ilk maçlar sonunda 11 Ocak günü yenilmiş iki takımın üçüncülük maçı ve 12 Ocak Pazar günü de final maçı oynanacaktır.

Turnuvanın bilet fiyatları ise; Adopen Kale Arkası 15 TL, Ceysu Maraton Tribün 30 TL ve Rixos Numaralı Tribün ise 50 TL'dir. Fiyatlar tüm maçlarda aynıdır.

Haber: Selim KAYGISIZ

9 Ocak 2014 Perşembe

Konferans Salonunda Geleneksel Müzik Sınavı

Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda 9 Aralık günü Antalya Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü Türk Halk Müziği Ana Sanat Dalı öğrencileri heyet önünde enstrümanlarını çaldı.


Sınav saat 08.00'de başladı ve öğle arası verildikten sonra akşam üzeri 17.00'de bitti. Tüm öğrencilerin katıldığı sınavda bağlama, kaval ve kabak kemane çalan öğrenciler, heyetin önüne tek tek çıktı.

Kız gül beden, kaytağı, Şenlik raksı ve başına bağlamış astar gibi türkülerin çalındığı sınavda heyet 6 kişilik öğretim üyesi bulunmuştur.


Heyeti oluşturan hocalar; Deniz Dinçet, Serkan Ertürk, Halis Işık, Sevilay Gök Ayyıldız, Şeref Demirel, Berrak Emir Yücel'den oluşmuştur.


                             

Haber: Selim KAYGISIZ

Nurullah Genç ile söyleşi ve Şiir Dinletisi

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Topluluğu, 30 Aralık Pazartesi günü Şair Prof. Dr. Nurullah Genç ile söyleşi ve şiir dinletisi etkinliğini Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonunda düzenledi.

Şair hayatından örnekler vererek edebiyat sever gençlere nasıl şiir yazılacağı hakkında öğütler verip şiirlerinden oluşan bir şiir dinletisi gerçekleştirdi.


Edebiyat Topluluğu; şiir, hikaye, roman, deneme gibi edebiyatın her alanında etkinlik düzenlemektedir. Edebiyat severlerin bir araya gelip, yazılarını, düşüncelerini paylaştığı bir ortam yaratmayı amaçlayan topluluk her dönem şiir dinletileri hazırlamaktadır. Topluluk ayrıca yazarlar ile üniversite arasında köprü kurmak için pek çok yazarı kampüse davet etmiştir.

Edebiyat topluluğunun akademik danışmanlığını Doç. Dr. Tülin Arseven yürütmektedir. Öğrenci başkanlığını Eyüp Can, sekreterliğini Zeynep Bulut yapmaktadır.

Haber: Selim KAYGISIZ

Akdeniz'de Akademik Tören Heyecanı

Akdeniz Üniversitesi (A.Ü), 2013 akademik töreni 26 Aralık perşembe günü yapıldı. Tören sonrası katılanlara A.Ü Sosyal Tesislerinde koktely verildi. Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonunda saat 14.00'te başlayan akademik tören için hazırlanan davetiyede A.Ü Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ve Bayan Kurtcephe adına davetlilere çağrıda bulunuldu.

Akademik Tören 2013 için
hazırlanmış davetiye örneği
Davetiyenin açıklama bölümünde, "Üniversitemizde 2013 yılında akademik unvan alan, unvanı yükseltilen ve kadroya atanan öğretim üyeleri için düzenlenen "Akademik Tören"i ve "Kokteyl"i eşinizle birlikte onurlandırmanızı dilerler." yazarak konukları saat 14.00'te törene ve 19.00'da ki kokteyle davet etmişlerdir.

Törenin başlangıcında saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunduktan sonra, Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'nin akademik tören konuşması; "İlklerin Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi"yle devam etmiştir.

Saat 14.00'te başlayan tören konuşma sonrası, Özel hizmet ödülünün verilmesi, Bilim, hizmet ve teşvik ödüllerinin verilmesi, Emekli öğretim üyelerine plaket takdimi, Müzik dinletisi: "Dört Kıtadan Türkçe Müzik ve Halk Oyunları Gösterisi"nden sonra Akademik giysilerin giydirilmesiyle son buldu.


 Akademik Törende İletişim Fakültesi

Törende İletişim Fakültesinden de bir öğretim görevlisi biniş giydi. Yardımcı Doçent olan Dr. Mehmet ÖRGEV, 185. sırada Prof. Dr. İsrafil KURTCEPHE tarafından biniş giyecekler arasında bulundu. Ayrıca tören de 215 öğretim görevlisi daha biniş giydi. 

Tören sonrası saat 19.00'da düzenlenen kokteyl ise Akdeniz Üniversitesi Sosyal Tesislerde başladı. 

Törene, öğretim üyelerinin akademik giysi ile katılmaları da ayrıca not olarak davetiyeye yazıldı.

Haber: Selim KAYGISIZ

Sınav öncesi seminer ve moral konseri

Akdeniz Üniversitesi Basın Yayın Topluluğu, öğrencileri sınav stresinden uzaklaştırmak amacıyla "Sınavlar öncesi motivasyon programı" düzenledi.

Programda Gökmen dinleyenlere eğlenceli dakikalar yaşattı. 

Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans salonu'nda gerçekleştirilen motivasyon programı saat 17.00'de başladı. İki saat boyunca katılan öğrencilere Ufuk akademi tarafından "sınav stresi semineri" verildi. Daha sonra sahneye sanatçı Gökmen ve ekibi çıkarak öğrencilere konser verdi. 

Akdeniz Üniversitesi Basın Yayın Topluluğu adına konuşan Rıdvan Lorci, Ufuk akademinin programlarını ve hedeflerini anlattı. Son olarak katılan öğrencilere sınavlarında başarılar diledi. 


Programın sonunda Gökmen'e plaket verildi.

Haber: Selim KAYGISIZ

3 Ocak 2014 Cuma

Öğrencilerden Sürpriz



Türk müziğinin unutulmaz seslerinden Barış Manço’nun 71. yaşını müzik dinletisi ile andılar. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü öğrencileri büyük ustanın 71. yaşını hazırladıkları özel gösterim ve müzik dinletisi ile andı.

Gerçekleştirilen etkinlik kapsamında öğrenciler Barış Manço’nun hayatını anlatan belgesel gösteriminin ardından gitar eşliğinde Manço’nun klasikleşen şarkılarını seslendirdiler. Etkinliğe katılan Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Sadettin Sarı;” Sanatla iç içe yaşamış önemli bir değeri öğrencilerimiz vesilesiyle hatırlamak ve bunu geleceğin sanatçı genç kuşaklarına aktarılması bizi mutlu etti” şeklinde konuştu. Disiplinler arası sanatı içinde barındıran bir fakülte olarak önemli sanatçıları anmanın öğrencilerin görevi olduğunu belirten Sarı; “Tüm sanat değerlerimizi korumak üzerine yeni değerler katarak ülkemize hizmet etmek istiyoruz. Sanatı içinde yaşayan genç öğrencilerime teşekkür ederim.” dedi.

Haber: Busem Çallı - Duygu Duru

Tedavi Sergisi

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde, Bağımlılar İçin Eğitim, Sanat, Araştırma ve Spor Kulübü Derneği (BESSADER) katkılarıyla Osmanlı Motifleri Sergisi açıldı. 

AMBAUM’da tedavi gören hastalara öz güvenlerini kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte tedavi gören 200 hastanın altı ayda yaptığı 280 eser Akdeniz Üniversitesi Hastanesi H Blok'ta açılan sergide sergilendi. Alkol ve madde bağımlılarının tedavisinde ilacın yanı sıra uğraş terapisinin de önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Ömer Geçici, el sanatları uğraşlarının tedaviye yarar sağladığını bildirdi. 2006 yılında kurulan Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma Uygulama Merkezi’nde günümüzde altı bin civarında hastaya ayakta poliklinik hizmeti veriliyor. Prof. Dr. Murat Kuloğlu, “Uğraş terapisi hastaların hoşuna giden bir etkinlik. Hem kendilerine güven duyuyorlar hem de bazı düşüncelerini paylaşma adına çok faydalı bir yöntem. Bu yıl açılan serginin teması Osmanlı motifleri. Bu nedenle sergide daha çok ebru çalışmaları, minyatürler şeklinde çalışmalar var. Hastaların tedavi süreci öncesi sıkıntılı bir süreçle bize geliyor. İlaç tedavisinin yanı sıra bu tür etkinliklerin olmasıyla beraber hastalar hem tedaviye daha çabuk cevap veriyor, hem de güven konusunda olumlu sonuçlar alıyoruz” açıklamasında bulundu. 

Çalışmaların tedavinin belirli dönemlerinde yapıldığı belirtilen Serginin açılışına, Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Kurdoğlu, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Geçici, İl Sağlık Müdürü Adem Bilgin, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Turhan, Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. Melike Cengiz, Doç. Dr. Burçak Yoldaş Çelikten, Yrd. Doç. Dr. Murathan Küçük, AMBAUM Prof. Dr. Murat Kuloğlu, BESSADER Yönetim Kurulu Üyesi Kadriye Kurtcephe katıldı.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı

Nakil Oldu, Dernek Kurdu

Akdeniz Böbrek Hastalıkları ve Organ Nakli Derneği Başkanı Mehmet Şahan, böbrek nakli oluşunun 34. yılını geride bıraktı. Dayısından aldığı böbrekle hayatta kalan Şahan, “Organ naklim gerçekleşmeseydi şuan hayatta olamazdım” dedi. Nakil olduktan sonra kendini organ bağışına adayan ve kurduğu dernekle Türkiye'nin bütün illerini dolaşan Şahan, organ bağışlarının artması için çalışmalar yaptı.

Mehmet Şahan

1979 yılında Ankara'da Dr. Tuncer Karpuzoğlu tarafından böbrek nakli ameliyatı yapılan Mehmet Şahan, ameliyatından sonra yaşama şansının yüksek olmadığının söylenmesine rağmen hayatına sağlıklı bir biçimde devam ediyor. Geçirdiği ameliyat sonrasında yepyeni bir hayata başlayan Şahan; “Organ naklinin önemini geçirdiğim operasyon sonrasında çok iyi anladım. Sonrasında da bu yolda ilerlemem gerektiğine karar verdim” şeklinde konuştu. Şahan,1994 yılında Akdeniz Böbrek Hastalıkları ve Organ Nakli Derneğini kurdu.

“İnsanlar korkarak yaklaşıyorlardı”
Şiddetli ağrıları olduğu şikayetiyle 1979 yılında hastaneye giden Şahan'a böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Hastanede bir süre tedavi gördükten sonra kendisine ameliyat olması gerektiği söylendi. Şahan o yılları şöyle anlatıyor: “Organ nakilleri o yıllarda günümüzdeki kadar gelişmiş değildi, ben de ilk başlarda hastalığımı fazla önemsememiştim. Sonrasında ameliyat olmam gerektiği söylendiğinde bu konu hakkında pek bir fikrim yoktu, doktorlar da uygun böbrek aramaya başlamamız gerektiğini söylediler. Kardeşlerim bu duruma pek sıcak bakmıyorlardı, konuyu anlattığım insanlar korkarak yaklaşıyorlardı. En sonunda köyde çobanlık yapan dayım Ahmet Saygılı bana böbreğini bağışlamaya karar verdi.”


En başarılı nakil
2 çocuk babası olan Mehmet Şahan, dayısının doku grubunun kendisine tam olarak uyum sağlamamasına karşın ameliyatı kabul etti. Doktorların da böbreğin uymayacağı konusunda tedigin olduklarını anlatan Şahan: “ Tüm bu olumsuzluklara karşın 1979 yılında Ankara'da ameliyat oldum. Dayım benim için büyük bir fedakarlık yaptı, ona minnettarım, 34 yıldır bana bağışladığı böbrekle hayatımı sürdürüyorum” şeklinde konuştu. O yıllarda gerçekleştirilen nakil operasyonlarının arasında en sağlıklı durumda olan kişinin kendisi olduğunu da ekledi.

“Bugün biz, yarın belki siz”

En büyük amaçlarından birinin insanları organ bağışına yönlendirmek olduğunu belirten Şahan; “Kayseri'de yaşayan dayım Ahmet Saygılı'dan aldığım böbrekle 34 yıl önce hayata yeniden başladım. Türkiye'de hala binlerce kişi organ bekliyor. Organ bulunamadığı için binlerce kişi yaşamını yitiriyor. Bizler de her geçen gün organ bağışının arttırılması için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Şahan, Organ Nakli Derneklerine yaklaşık 2 bin gönüllü üyenin kaydının bulunduğunu aktardı. Dernek başkanı Şahan; “Bugün biz, yarın belki siz” sloganıyla hastalarla birlikte 60 il dolaştı. Şahan, amacının organ bağışını arttırmak olduğunu söyledi.

Haber: Busem Çallı - Duygu Duru

Migrende ağrı kesiciye sarılmayın




Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Babür Dora, migren hastalarının aşırı dozda ağrı kesiciye yöneldiğini, oysa aşırı ağrı kesici kullanmanın bir bağımlılık olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.


Dora, yaptığı açıklamada her yüz kişiden 16'sında görüldüğünü açıkladı. Migrenin “epizodik” ve “kronik” olmak üzere 2 şekilde bulunduğunu, “epizodik” migrenin toplumda daha yaygın bir şekilde ortaya çıktığını ifade eden Dora şöyle konuştu: “Epizodik migrende baş ağrısı yılda bir kez ortaya çıkabildiği gibi ayda 10-14 kez tekrarlayabiliyor. Kronik migrende ise ayda 15'den fazla tekrarlayan baş ağrısı söz konusudur. Bu tip migrende baş ağrısı artık yerleşmiştir ve aşırı ağrı kesici kullanımını beraberinde getirir. Hasta giderek ağrı kesiciye bağımlı hale gelir, bu kısır döngü halinde devam eder. İlerleyen süreçte alınan ilaç yeterli olmadığı için doz giderek arttırılır. Migren şekil değiştirerek 'ilaç aşırı kullanımı baş ağrısı'na dönüşür” dedi.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı

Çocuklara Yılbaşı Partisi


Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde yatarak tedavi gören ve kontrole tabi olan yaklaşık 100 kadar çocuk, gönüllerince eğlendi. Doktorlarıyla birlikte hoşça vakit geçiren çocuklar, kendileri için verilen mini konseri dinleyip hastalıklarının sıkıntısını bir nebze de olsa unutmaya çalıştı.

Çocukları eğlencede yalnız bırakmayan Başhekim Doç. Dr. Murat Turhan, "Çocuklarımızın hoşça vakit geçirmelerini istedik. Bu nedenle böyle bir organizasyon düzenledik." şeklinde konuştu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alphan Küpesiz, partinin geleneksel hale getirildiğini söyledi. Küpesiz, "Hediyeler veriyoruz, müzik dinletiyoruz ve dans gösterileriyle mutlu olmalarını istiyoruz." dedi. Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Oğuz Dursun da "Tedavi altında bulunan yaklaşık 100 çocuğu farklı bir atmosferde eğlendirmek istedik. Onları sevindirebildiysek ne mutlu bize." diyerek düşüncelerini dile getirdi. Partide Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Bale Bölümü öğrencileri çeşitli gösteriler sundu.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı

Örnek Nakil Merkezi


Son yıllarda yapılan çalışmalar son dönem organ yetmezliklerinin dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu sorun, yarattığı ciddi sakatlık ve ölümle birlikte ortaya çıkardığı psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sorunlar nedeniyle bireysel ve toplumsal açıdan altından kalkılması her geçen gün zorlaşan bir düzeye ulaşmıştır. Organ yetmezlikleri için de sayısal artışı ve yarattığı sosyoekonomik yükün büyüklüğü nedeniyle kronik böbrek yetmezliği sorununu daha kapsamlı olarak tanımlamak da yararlı olacaktır.

Kronik böbrek hastalığı (KBH), dünyada olduğu gibi ülkemizde de salgın halini almış önemli bir halk sağlığı sorunudur. Giderek artan sıklığı, yüksek sakatlık ve ölüm oranları, yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkilemesive çok yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ciddi toplumsal yükü olan bir hastalıktır. Ülkemizde Türk Nefroloji Derneği Böbrek Kayıt Sistemi verilerine göre son dönem böbrek yetmezliği sıklığında artış gözlenmiştir.

Böbrek nakli, son dönem böbrek yetmezliğinin tedavisinde uygulanan en seçkin tedavi yöntemidir. Hasta yaşam kalitesini üst düzeyde tutan tedavi türü olduğu kadar, yaşam süresinde belirgin olarak arttırmaktadır. Konuyla ilgili Organ Nakli Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç Dr. Ayhan Dinçkan, “Hastanemizde ilk organ nakli (böbrek nakli) 1978 yılında başlamakla birlikte , 31 Ekim 1991 tarihinde Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı olarak kurulan “Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi” ile faaliyetlerin daha sağlıklı zemine oturması sağlanmıştır. Merkezimizin amacı, her türlü organ nakli uygulamasını çağdaş düzeyde gerçekleştirmek, doku ve organ nakli konularındaki yeni gelişmeleri ülkemize aktarmak, temel ve uygulamalı araştırmalar yapmak, konuda yeni teknikler geliştirmek, organ sağlamak ve toplumun her kesiminin organ nakli konusunda bilinçlenmesine yönelik çalışmalar yapmaktır.” şeklinde konuştu.

Akdeniz Üniversitesi organ nakli koordinasyon sistemi ülkedeki tüm merkezlere model olmuş, ülkedeki çok sayıda organ nakli koordinatörü bu merkezde eğitim almıştır. Tedavi uygulamaları yanında bilimsel araştırma ve yayın faaliyetlerinin yürütüldüğü Merkezde, Transplantasyon Cerrahisi ve Organ Nakli Koordinatörlüğü konusunda kursa görmek isteyenlere teorik ve pratik eğitim imkânı sağlanmaktadır. 1978 yılından günümüze kadar geçen dönemde bu merkezde 2 bin 228 böbrek, 156 karaciğer, 46 pankreas, 28 kalp olmak üzere toplam 2 bin 518 organ nakli yapılmıştır.

Kadavradan organ bağışının yetersizliği ülkemizdeki organ nakli sorunlarının temelini oluşturmaktadır şeklinde açıklama yapan Doç Dr. Ayhan Dinçkan; “Ülkemizde son yıllarda yapılan böbrek nakillerinin sadece yüzde 25-30’nun kadavra kaynaklı olduğu bilinmektedir. Bu oran batı ülkelerinin çok gerisinde olup kadavra kaynağının ülkemizde iyi kullanılmadığının bir kanıtı olarak görülmelidir. Kadavradan organ bağışının yetersizliği ülkemizdeki organ nakli sorunlarının temelini oluşturmaktadır. Organ bağışıyla ilgili batıl inançları yıkalım, hastalara umut olalım.” şeklinde konuştu.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı


2. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi

Kurulduğu günden bugüne tüm meslektaşların özveri ile çalıştığı Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD), dernek başkanı Prof. Dr. Yurdanur AKGÜN’ün kongre başkanlığı yaptığı 2. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi 2013 Titanic Deluxe Otel Belek’te gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen kongrede, son yıllarda sağlık alanında yaşanan hızlı değişimlerin algılanması, bunların meslek pratiklerine yansımaları ve daha verimli bir uzmanlık alanı olabilmesinin gereğine ait konulara yer verilmiş. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, “Böbrek nakil hastalarında CMV spesifik hücresel immünitenin izlemi” konulu araştırma ile 2. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi’nde sözel bildiriler ikincilik ödülü kazandı.


Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen kongrede eğitim kurumlarından mezun olup, sağlık hizmeti sunumuna katkı veren uzmanların katılımı ile Mikrobiyoloji Laboratuarı dışında hizmet ürettiği çeşitli alanlarla ilgili konferans ve panellere de yer verildi. KLİMUD başkanı Prof. Dr. Yurdanur AKGÜN kongre ile ilgili şu şekilde konuştu; “ Bu kongrede Avrupa ve Amerikalı meslektaşlarımızla bir araya gelip Tıbbi Klinik Mikrobiyolojinin geleceğini tartışmayı ve geleceğe daha hazır bir uzmanlık grubu oluşturmayı arzu ediyoruz.” Kongrenin düzenleneceği ortamdan yer alacak konulara kadar derneğe katkıda bulunan üyelerle güç birliği sağmayalı prensip olarak kabul ettiklerini belirten Akgün; Klinik Mikrobiyoloji Kongresi’nin bu sene ikincisini düzenlediğimiz için ve katılımın bu kadar yoğun olması beni mutlu ediyor” şeklinde konuştu. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ve Nefroloji Bilim Dalı bölümlerinden, Prof. Dr. Dilek Çolak, Doç. Dr. Derya Mutlu, Prof. Dr. Filiz Günseren, Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar ve Prof. Dr. Meral Gültekin yaptıkları araştırma ile kongrede sözel bildiriler ikincilik ödülüne layık görüldüler.


Haber: Busem Çallı - Duygu Duru

İşaret Dili Kursu Başlıyor

Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Birliği tarafından geliştirilen sosyal sorumluluk projesi kapsamında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı'nın da desteğiyle Antalya'da işaret dili eğitimi verilmeye başlıyor. Ücretsiz olarak verilecek bu kurslarda işitme engellilerle daha kolay ve rahat iletişim kurmak isteyen kişilere de işaret dili öğretilecek.

Konyaaltı Eğitim Merkezi, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Birliği, Antalya'da ortak bir projeye imza attı. İşitme engelli kişilerle rahatlıkla iletişim kurmak isteyen herkesin katılabileceği kursu, başarıyla tamamlayan kursiyerlere Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verilecek. İlk kez bu sene gerçekleştirilecek olan etkinlikte, eğitimin sonunda pratiğe yönelik dersler de verilecek. Yaklaşık 120 saat sürecek olan etkinlike haftaiçi 2 gün boyunca 20 kişilik bir sınıfla eğitimlere başlanacak. Aralık 2013'ün sonuna kadar başvurular kabul edilecek ve katılımlar başvuru formuna göre belirlenecek.
Haber: Duygu Duru - Busem Çallı

Güzel Sanatlar'da 20. Yıl Sergisi




Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin desteğiyle Anadolu Üniversitesi Engellileri Entegre Yüksekokulu tarafından düzenlenen "Öğretim Elemanları ve Mezunları 20. Yıl Sergisi" kapsamında öğretim elemanlarına ve engelli öğrencilere teşekkür belgesi verildi. Fakültenin sergi alanında gerçekleşen etkinliğe ilgi büyüktü.

Öğrencilerin seramik, yağlı boya, grafik tasarımı gibi pek çok alanda ürettikleri çalışmaların ilgi gördüğü sergiye, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden pek çok öğrenci ve öğretim elemanı katılım gerçekleştirdi. Toplamda 8 öğretim görevlisi ve 19 işitme engelli öğrencinin 50 eserinin sergilendiği etkinlikte, serginin sonunda katılımcılara katılım ve teşekkür belgesi verildi. Sergiye ev sahipliği yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığından yapılan açıklamada, bu tür kurumsal ilişkilerin önemi vurgulandı ve Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin de pek çok farklı üniversitede sergi açacağı belirtildi.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı

Akdeniz'in Survivor'ı


Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Rekreasyon Bölümü 4. sınıf öğrencileri renkli bir etkinliğe imza attı. Akdeniz Üniversitesi Plaj Hentbol Sahası’nda gerçekleşen etkinlikte öğrenciler bir birinden zevkli oyunlarda yarıştılar.


AntalyaSpor Store, HE&SHE, Cenap Düzgün Dershanesi ve Özel Bizim Sürücü Kursu’nun sponsor olduğu etkinlikte oyunlarda dereceye giren öğrencilere sürpriz hediyeler verildi. Birinciye Cenap Düzgün Dershanesinden KPSS kursu, HE&SHE giyim mağazasından 150 TL’lik hediye çeki, Ziaja’dan hediye paketi ve Antalya Spor forması verildi. Yarışmacılara verilen ödüllerin yanı sıra etkinliğe seyirci olarak katılan öğrencilere de yapılan çekilişlerde sürpriz hediyeler ve Antalyaspor’lu oyuncularla tanışma fırsatı sağlandı. Etkinlik alanındaki hizmetler ve sürpriz katılımcılarla öğrenciler hem birbirleriyle yarıştılar hem de gün boyu eğlencenin tadını çıkarttılar. Etkinliğin sonunda Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda yüzme antrenörlüğü yapan Mert Çevik birinci olurken BESYO öğrencisi Öykü Narçın ikinci oldu.

Haber: Busem Çallı - Duygu Duru

Çamurdan Denizaltına

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü'nde ilkokul öğrencileri için Öğretim Görevlisi Emel Mülayim'in organizasyonuyla workshop düzenlendi. Cengiz Topel İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencileri resim öğretmeni Osman Sınmaz'ın önderliğinde Güzel Sanatlar Bölüm Başkanlığı Dersi Öğretim Görevlilerinden "Denizaltı" konulu eğitim aldılar.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadettin Sarı, öğretim görevlisi Gülşen Öztürk, okutman Nurhan Karataş, seçmeli seramik dersi kapsamında  öğrencilere atölyede seramik çalışması yaptırdı. İlk defa çamurla tanışan öğrencilere, önce çamurun hamur haline dönüştürülmesi, ardından şekillendirilmesi öğretildi. Atölye çalışmasının ana teması 'deniz altında yaşam' oldu. Öğrenciler köpek balığı, deniz kaplumbağası ve denizatı gibi pek çok deniz canlısını şekillendirdi. Ortaya çıkan çalışmalar kurutma işleminin ardından fırınlandı, pişirilerek sertleşmesi sağlandı. Son işlem olarak sırlandırılan eserler, boyalarla renklendirildi. Çamurdan dekoratif süs eşyaları yaratan öğrenciler, hocalarından tam not aldı. Seramik sanatını çok seven öğrenciler atölyeden ayrılmak istemezken, resim öğretmeni Osman Sınmaz "Öğrencilerimle gurur duydum" dedi.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı

Akdeniz'de Simülasyon Merkezi


Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakülte'sinde öğrencilerin hastalarla temas kurmadan önce, kendilerini geliştirebilecekleri yeni bir uygulama laboratuarı açıldı. Simülasyon laboratuarı adı altında kullanıma açılan bölümde öğrenciler teorik bilgilerini pratiğe dökebilecek ve gerçek hastalardan önce bir maket üzerinde uygulama yapma şansına sahip olacaklar.




Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğrencilerin eğitimine katkıda bulunmak amacıyla kurulan simülasyon merkezi hizmete açıldı. Bir yetişkin ve bir çocuk maketin bulunduğu simülasyon merkezinde öğrencileri tedavilere insan gibi tepkiler veren maketler üzerinde uygulamaları yapabilecek. Birebir hastayla temastan önce maketlerle çalışma imkânı bulabilecekler. Göz kırpabilen, ateşi çıkan hatta nabzı yavaşlayan maketler, doktor adaylarının eğitimine büyük katkı sağlayacak.

“Maket konuşuyor ve öksürüyor”
Türkiye’nin en iyi altyapı merkezine sahip olduğunu belirten Öğretim Görevlisi Dr. Sümer Mamaklı “ Oldukça gelişmiş olan maketler hem sınav amaçlı hem de eğitim amaçlı olarak kullanılmaktadır. Maketin özelliklerinden önemli olanı ise maketlerin bir kumanda odasından kontrol edilmesi, maketin konuşturulabilmesi ve öksürtülebilmesi. Aynı zamanda maketin üstünde bulunan sistem ile maketler konuşturulabiliyor. Eğitimi alan öğrenciler hastalı hakkında soru sormak isterlerse yönetim olarak kumanda merkezinden bu soruları cevaplandırabiliyoruz. Böylelikle hasta konuşturulmuş oluyor. Maketlerin en önemli özelliği ise kalp sesleri, akciğer sesleri ve bağırsak sesleri sayısız şekilde değiştirilerek yeni hastalıklar ortaya çıkıyor. Öğrenciler merkezde eğitim alarak nefes alıp verme işlemi değiştirilerek birebir insan özellikleri taşıyan maketlere kanser gibi çözümü bulunmayan hastalıklara teşhis koymaya çalışıyorlar.” dedi.

“1 milyon TL’ye mal oldu”
Eğitimin ise daha başlamadığını belirten Mamaklı, “ Eğitime 10 ila 15 gün içinde bu işin uzmanlarının yoğun iş temposu nedeniyle başlanacak. Yaklaşık olarak 1 milyon TL’ye mal olan merkezde, sadece 2 maketin maliyeti 600 bin TL oldu. Özellikle kullanılması gereken başka cihazların ve elektro şok cihazların ve ekranların alınması tansiyonu gösteren Parametlerle, işçi maliyetleriyle 1 milyon TL’ye yaklaşan bir maliyet ortaya çıktı” dedi. Yapımına ise 5-6 ay önce başlanmasına rağmen bürokrasinin ağır işlemesinden dolayı bu merkezin yapımı daha uzun sürmüştür.

Maketler Norveç yapımı

Odanın yapılması ise yaklaşık 10 gün içinde tamamlandı. Türkiye’de üretilmeyen erişkin ve çocuk maket sistemleri Norveç’ten ithal edilmiştir. Özellikle İskandinav ülkelerinin simülasyon sistemleri konusunda ciddi bir yatırım ağına sahiptir. Türkiye’de en gelişmiş maketlere sahip olan ve sadece çocuk maketin bulunduğu tek simülasyon merkezidir. Türkiye’de en gelişmiş simülasyon sistemlerine sahip olan Akdeniz Üniversitesi Tıp fakültesi bu teknoloji ile birlikte yeni bir eğitim sisteminin kapılarını aralamıştır.


Haber: Busem Çallı - Duygu Duru

En Donanımlı Çocuk Acil Servisi

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 3 yıldır hizmet vermekte olan Çocuk Acil Servisi Türkiye'nin en kapsamlı ve donanımlı çocuk acil servislerinden biri olma özelliğini taşıyor.

Türkiye nüfusunun büyük kısmının çocuk olduğunu hatırlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenay Haspolat, ünitenin önemli bir hizmet verdiğini belirtti. Çocuk Acil Servisi'nin hizmet alanının geliştiğini ve yatak sayısının artırıldığını ifade eden Haspolat, hastaların bekleme sıkıntısının ortadan kaldırıldığını aktardı. “Ünitenin yenilenmesiyle hem hizmet kalitesi arttırıldı, hem de hastanemize yakışır bir servis oluşturuldu” şeklinde konuşan Haspolat, “Akşam saatlerinde polikliniklerin kapanmasıyla birlikte çocuk hastalar bu ünitemize yöneliyor. Hem personel, hem mekan, hem de yatak kapasitesindeki artış rahatlama sağladı” dedi.


Prof. Dr. Şenay Haspolat, ülkemizde Çocuk Acil Servislerinin yeterli miktarda bulunmadığını söyledi. Bu nedenle çocuklara özel bir acil servisin oluşturulmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Haber: Duygu Duru - Busem Çallı